Olay, 3 Eylül 2018’de saat 22.00 sıralarında, İsmil Mahallesi’ndeki tek katlı meskende meydana geldi. Kar maskeli kişi, kapısı açık olan Büyükşen çiftine ait konuta girdi ve emekli memur Metin Büyükşen ile eşi Necla Büyükşen’e ateş etti. Çiftin konuttaki kızları Büşra Büyükşen (24) de saldırganın dipçik darbesiyle baygınlık geçirdi. Meyyit üzere davranan ve daha sonra yatak odasının penceresinden atlayıp, yoldan geçen komşularının aracına binen Büşra Büyükşen, jandarmaya gidip olayı anlattı.
Eve gelen jandarma grupları, Necla-Metin Büyükşen çiftinin cansız vücutlarını buldu.
ÖNCE MİHR ANLAŞMAZLIĞI SANILDI
Olayın akabinde başlatılan soruşturmada birinci etapta Büyükşen çiftinin oğlu Uğur ve gelini Betül Büyükşen ortasında daha önce yaşanan mihr tartışması nedeniyle öldürülmüş olabileceği üzerinde duruldu. Uğur Büyükşen, eşi Betül Büyükşen ile Betül Büyükşen’in ailesi ve yakınlarından gözaltına alınanlar oldu. Daha sonra şüpheliler, özgür bırakıldı.
ADRES KARIŞTIRILIP KOMŞU AİLE YERİNE, BÜYÜKŞEN ÇİFTİ ÖLDÜRÜLDÜ
Soruşturma kapsamında Büyükşen çiftinin, ezkaza öldürülmüş olabileceği ihtimali üzerinde de duruldu. Soruşturmayı derinleştiren gruplar, çiftin komşularının evli olan oğulları Hüseyin K. ile Esra Taş’ın, bir müddet münasebet yaşadığını ve ayrıldığını belirledi. Esra Taş’ın da ayrılma nedenleri olarak Hüseyin K.’nin anne ve babasını sorumlu tuttuğu tespit edildi. Esra Taş’ın, Hüseyin K.’nin annesi M.K. ve babası M.K.’yi öldürtmeye karar verip, Abdullah Başdemir’i azmettirdiği belirlendi. 13 Temmuz 2021’de düzenlenen operasyonda Esra Taş, sevgilisi Abdullah Başdemir ve bu çiftin tıpkı mahallede temasa geçtiği Zekeriya Okşen ile kuzeni Mustafa Okşen’in de ortalarında olduğu 25 kişi gözaltına alındı. Şüpheliler Abdullah Başdemir, Esra Taş, Zekeriya Okşen ve Mustafa Okşen, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Tutuklulardan Mustafa Okşen, 17 Ağustos 2021’de cezaevinde geçirdiği rahatsızlık nedeniyle hayatını yitirdi. ‘Kasten öldürmeye yardım etme’ hatasından tutuklu olan Zekeriya Okşen tutukluluk müddetine itiraz etti ve 4 Şubat’ta tahliye edildi.
ÖNCE AFGAN ÇOBAN SONRA GÜVENLİK VAZİFELİSİ TUTUKLANDI
Olayın azmettiricisi olduğu ileri sürülen Abdullah Başdemir’in, o devir çiftliğinde çobanlık yapan ve daha sonra Konya’dan ayrılarak Ankara’ya giden Afgan asıllı Abdulhamid Uzbek, ‘kiralık katil’ olduğu teziyle tutuklandı. Soruşturma sürerken, Uzbek 22 Ekim 2021’de isimli denetim kaidesiyle tahliye edildi. Yeniden soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve Çumra’da Selçuk Üniversitesi’ne ilişkin tesiste güvenlik vazifelisi olan Ertuğrul Çelik, çıkarıldığı mahkemece 22 Nisan 2022’de tutuklandı.
Çifte cinayetle ilgili hazırlanan iddianame, 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Tutuklu sanıklardan Esra Taş, Abdullah Başdemir, Ertuğrul Çelik ile tahliye olan Zekeriya Okşen hakkında ‘tasarlayarak adam öldürme’ suçlarından 2’şer kere ağırlaştırılmış müebbet mahpus ile ‘nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal’ hatalarından ayrıyeten 3’er yıla kadar yargılanmaları talep edildi. Ertuğrul Çelik hakkında ayrıyeten Büyükşen çiftinin kızları Büşra Büyükşen’i yaraladığı için de ‘basit yaralama’ kabahatinden 1,5 yıla kadar mahpus cezası istendi.
ÖLÜ NUMARASI YAPAN BÜŞRA, TEŞHİS ETTİ
Hazırlanan 128 sayfalık iddianamede, soruşturma kapsamında ortalarında Büyükşen çiftinin aile üyeleriyle Abdullah Başdemir’in çiftliğinde çalışan Afgan çobanların da ortalarında bulunduğu 97 kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığı tarafında karar verildi. Büyükşen çiftini öldürdüğü ileri sürülen Ertuğrul Çelik’i, olay günü meyyit numarası yapıp kurtulan Büşra Büyükşen’in teşhis ettiği belirtildi.
SANIKLARIN YARGILANMASINA DEVAM EDİLDİ
5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen 2’nci celsede sanıklar Esra Taş, sevgilisi Abdullah Başdemir, cinayeti işlediği öne sürülen Ertuğrul Çelik ile olaya yardım ettiği belirtilen, tutuksuz Zekeriya Okşen katıldı. Öldüren Büyükşen çiftinin çocukları Osman, Uğur ve Büşra Büyükşen ile sanıkların yakınları ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.
‘ÖLDÜRME OLAYIYLA İLGİLİ RASTGELE BİR BİLGİM YOK’
Duruşmada, şahitler dinlendi. Mahkemede şahit olarak dinlenen adres karışıklığı nedeniyle annesi ile babası Büyükşen çiftine benzetilen Esra Taş’ın eski sevgilisi Hüseyin K., öldürme olayıyla rastgele bir bilgisinin olmadığını belirtti. Hüseyin K., ifadesinde ”Öldürme olayıyla ilgili rastgele bir bilgim yok. Esra ile ortamızda çıkan dedikodularla ilgili bir tehdit almadım. Yalnızca Esra Taş ile birlikteliğim vardı. Cinayetten 2 gün sonra ve 3 yıl sonra söz verdim. Sözlerimde söylediklerim doğrudur. Tefeciden borç aldığım konusu palavradır. Öldürme olayından sonra Esra bana hiç ulaşmaya çalışmadı. Ondan evvel etrafımdakilerle bana haber göndermişti ve bana ulaşmaya çalıştığını duydum” diye konuştu.
‘BİZİM KONUTUN BENZERLİĞİ YOK’
Abdullah Başdemir’le de bir defa karşılaştığını belirten Hüseyin K., ”Abdullah Başdemir ile marangozlar endüstrinde karşılaştım. Ondan bana karşı bir tehdit konuşması almadım. Bana yalnızca Esra ile münasebetimin bitip, bitmediğini sordu. Ben de Esra ile bağımın kalmadığını söyledim. Abdullah Başdemir bana, ‘Esra bana yakınlaşmaya çalışıyor’ dedi. Daha sonra ayrıldık. Onları suçlamıyorum. Şayet cinayet olayını onlar yaptıysa bende şikayetçiyim. Necla ve Metin Büyükşen’in konutlarıyla, bizim meskenin bir benzerliği yok. Yalnızca olaydan sonra benim tefeciden para aldığım için bu olayın olduğu ve konutun karıştırıldığı dedikodusu çıktı” dedi.
Hüseyin K.’nin babası Mustafa K. de ”Olayla ilgili bir şey bilmiyorum. Biz olayı köyden duyduk.” derken, annesi Muradiye K. ise şu tabirleri kullandı:
“Ben olayın görgü şahidi değilim. Biz olayı komşumuzdan duyduk. Esra ile yalnızca bir sefer telefonla konuştum. Fakat uygun bir halde, dualı bir halde konuştum. Metin ağabeygil öldükten sonra, köyde yanlış adres olayı çıktı. Bizde bunun üzerine oğlumun yanına taşındık. Daha evvel verdiğim sözler doğrudur.”
Amcası Osman K. de olayla ilgili bilgisinin olmadığını belirterek, ”Esra ve Hüseyin’le ilgili çıkan dedikodular üzerine Esra ile görüştük. Bu görüşmede ise Hüseyin’in evli ve 2 çocuğunun olduğunu söyledim. ‘Bundan sana eş olmaz’ diye Esra’yı uyardım. Ortamızda makûs bir konuşma olmadı” diye konuştu.
Hüseyin K.’nin akrabası Mahmut Tunç da ”Hüseyin benim yeğenim olur. Merhum çok güzel insandı. Öldürme olayını görmedim. Yalnızca telefondan arayıp bana söylediler. Ben Esra’yı tanımam. Yalnızca bir sefer görmüşlüğüm var. Daha evvelki sözlerim doğrudur.” dedi.
Duruşma öbür şahitlerin dinlenmesiyle devam etti.